Prostat, erkek
üreme sisteminin parçası olan bir salgı bezidir. Mesanenin (idrar kesesi)
altında yer alır. Prostatı oluşturan hücrelerin kontrolsüz çoğalması sonucu
prostat kanseri gelişebilir. Ülkemizde ve dünyada, erkeklerde akciğer
kanserinden sonra ikinci sıklıkla en sık görülen kanser prostat kanseridir.
Prostat kanserinin kesin nedenleri bilinmemekle birlikte:
-Yaş
ilerledikçe risk artmaktadır.
-Birinci
derece akrabasında (baba, erkek kardeş, abi) prostat kanseri görülenlerin bu
kansere yakalanma riski diğer insanlara göre iki kat daha yüksektir.
-Doymuş yağlardan (hayvansal gıdalarda bulunan yağlar, tereyağı, margarin, iç
yağı, kuyruk yağı) ve kırmızı etten zengin, sebze-meyveden fakir beslenme
alışkanlığı prostat kanseri riskini arttırabilmektedir.
Prostat
kanseri erken evrede hiçbir belirti vermez. Kanser dokusu büyüdükçe aşağıdaki
bazı şikayetlere yol açabilir:
-Sık
idrara çıkma
-Gece
idrara kalkma
-Kesik kesik idrar yapma
-Ağrılı
idrar yapma
-Kanlı
idrar
-Kanlı
meni
Bu
şikayetlerin olması prostat kanseri olduğunu göstermez ama bir ipucu olabilir.
Bu yakınmalardan en az biri olduğunda, üroloji (bevliye) uzmanına
başvurulmalıdır.
Prostat
kanseri erken tanı konulabilen ve tedavi edilebilen bir hastalıktır. Erkeklerin
50 yaşından itibaren, birinci derece akrabasında prostat kanseri görülenlerin
de 40 yaşından itibaren üroloji uzmanına düzenli muayene olması ve kanda prostat
spesifik antijen (PSA) testini yaptırması erken tanı konulması açısından
önemlidir. Hastalığın evresine ve özelliklerine göre farklı tedavi seçenekleri
mevcuttur. Kişinin belirli aralıklarla izlenmesi, prostatın tamamının
ameliyatla çıkarılması veya ışın tedavisi (radyoterapi) erken evrelerde uygulanabilir.
Hormon tedavisi veya ilaç tedavisi (kemoterapi) diğer evrelerde gerekli görülebilir.
Erken tanı ve tedavi hayat kurtarıcıdır.
Tüm
kanserlerde olduğu gibi; sağlıklı (sebze ve meyveden zengin) beslenme
alışkanlıkları, fiziksel aktivite yapma (yürüme, koşma, bisiklete binme, yüzme
gibi), sağlıklı kiloda olma ve bu kiloda kalma prostat kanseri riskini
azaltabilir. Aile hekimine danışılarak sağlıklı kiloda olunup olunmadığı
öğrenilebilir.
Özellikle birinci derece akrabalarında prostat kanseri
görülenler yüksek risk altında olduğundan 40 yaşından itibaren, risk grubunda
olmayanlar ise 50 yaşından itibaren düzenli olarak üroloji hekimine giderek
muayene olmalıdır.