31 Mayıs tarihi, Dünya Sağlık Örgütü tarafından tütün ürünlerinin sağlık zararları başta olmak üzere tüm zararlarına dikkat çekmek, tütün ürünü kullananlara bırakmaları yönünde bilinç kazandırmak ve teşvik etmek, topluma tütün ürünü kullanmaktan kaçınma yönünde farkındalık oluşturmak amacıyla 1988 yılında “Dünya Tütünsüz Günü” olarak ilan edilmiş olup ülkemizde de amaca yönelik çeşitli etkinliklerle kutlanmaktadır.
Tütün ürünü kullanımı, her yıl milyonlarca insanın sağlığını ve yaşamını kaybetmesine sebep olan önlenebilir risk faktörlerinin başında gelmektedir. Dünyadaki 1,3 milyar tütün ürünü kullanıcısının %80‟inden fazlası düşük ve orta gelirli ülkelerde yaşamaktadır. Tütün ürünü kullananların yaklaşık yarısı, tütün kullanımı ile ilişkili hastalıklar sebebiyle beklenen yaşam süresinden daha erken dönemde yaşamını kaybetmektedir.
Tütün ürünleri sadece onu kullananlara değil, kullanan bireyin çevresine ve tüm topluma pek çok yönden belirgin zararlar vermektedir. Dünyada her yıl tütün ürünü kullanımına bağlı nedenlerden yaşamını kaybeden 8 milyondan fazla kişinin, yaklaşık 1,3 milyonunu, tütün ürünü kullanmadığı halde tütün dumanına maruz kalanlar oluşturmaktadır. Dünya Sağlık Örgütü‟nün verilerine göre; 700 milyon çocuk, yani dünyadaki çocukların neredeyse yarısı, tütün dumanına maruz kalmakta ve her yıl, 65.000 çocuk, pasif etkilenimin yol açtığı solunum yolu enfeksiyonları sebebiyle, 5 yaşından önce hayatını kaybetmektedir. Tütün endüstrisi, tütün bağımlılığının sürdürülmesini sağlamak, tüketimin azalmasını önlemek kârlılığını devam ettirmek, dumansız hava sahasını güvence altına alan mevzuat hükümlerini delmek amacıyla sigara, pipo, puro gibi tütün ürünlerinin yanı sıra elektronik sigara, nargile ve dumansız tütün ürünleriyle tütün ürünlerini çeşitlendirmeye çalışmaktadır. Tüm bu ürünler, tıpkı sigara gibi kanser başta olmak üzere, pek çok önlenebilecek kronik hastalığa, sağlığın bozulmasını ve yaşam kalitesinin kaybına sebep olmakta, ekonomik ve sosyal sorunlar ortaya çıkarmakta ve çevreye zarar vermektedir. Tütün ürünlerinin her türü zararlıdır, tütün ürünü kullanımına bağlı zararlı etkilerin ortaya çıkması için bir alt sınır yoktur, kısaca tütün ürünü kullanımının ve tütün ürünü dumanına maruz kalmanın güvenli bir düzeyi yoktur.
Tütün ürünleri hem bireyin ekonomisine hem de ülke ekonomisine zarar vermektedir. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre tütün ürünü kullanımına bağlı toplam ekonomik kaybın yıllık 1,4 trilyon dolar olduğu tahmin edilmektedir. Tütün kullanımı durdurulmadığı takdirde, tütün ürünü kullanımının sebep olduğu sağlık yükü ve maliyetleri artmaya devam edecektir. Dikkat edilmesi gereken bir başka husus da tütün ürünlerinin oluşturduğu çevre zararlarıdır. Sigara izmaritleri, dünya çapında en yaygın atılan atıktır, sahillerde ve su kenarlarında en sık toplanan çöptür. Sigara izmaritlerinde bulunan pek çok tehlikeli kimyasal madde ve elektronik sigara atıkları sulara ve toprağa sızarak doğaya zarar vermektedir. Tütün endüstrisi, sigara üretimi için yıllık 600 milyon adet ağaç kesmekte ve yılda 84 megaton karbondioksit eşdeğerinde sera gazı salınımına sebep olmaktadır. Tütün endüstrisi, dünyanın zaten kıt olan kaynaklarının daha fazla azalmasına ve iklim değişikliğine sebep olmakta, ekosisteme zarar vermektedir. Diğer taraftan söndürülmemiş sigara izmaritleri, orman yangınları başta olmak üzere pek çok yangın ve buna bağlı can kayıplarının önemli bir sebebi olmaya devam etmektedir. Ayrıca çoğunluğu plastik olan milyonlarca ton tütün ambalaj atığı da çevreye ve ekosisteme zarar vermektedir.
Tütün ürünü kullanımına bağlı tüm bu riskler göz önüne alındığında, geç kalmadan bu bağımlılıktan kurtulmanın sağlık, sosyal, ekonomik ve çevresel pek çok kazanç sağlamaktadır. Tütün ürünü kullanımını bırakmak, her zaman ve her yaşta büyük fayda sağlamaktadır. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre 30‟lu yaşlarda sigarayı bırakanların yaşam süresi, sigara içmeye devam edenlere göre yaklaşık 10 yıl artmaktadır. Beklenen yaşam süresindeki bu artış, erken yaşlarda sigara bırakmayla artmakta ve sağladığı yararlar da belirgin olarak görülmektedir. Örneğin kalp krizi geçirdikten sonra sigarayı bırakan kişilerin, yeni bir kalp krizi geçirme riskleri %50 oranında azalmaktadır. Halihazırda sigaraya bağlı sağlık sorunları gelişmiş olan bireyler de sigarayı bıraktıktan sonra, sigara içmeye devam edenlere göre daha sağlıklı bir hayat sürebilmektedir.
Bakanlığımız tarafından tütün ürünü kullanan bireylere, bu bağımlılıktan kurtulmaları için ALO 171 Sigara Bırakma Danışma Hattı ve sigara bırakma poliklinikleri aracılığıyla kesintisiz destek sağlanmaktadır. İlimizdeki sigara bırakma polikliniklerinde, konuya özel eğitim alan hekimlerimiz tarafından sigara bırakma hizmetleri sunulmaktadır. Bu bağlamda ilimizde aktif Sigara Bırakma Polikliniklerimiz : Seyhan Devlet Hastanesi, Yüreğir Devlet Hastanesi, Dr. Ekrem Tok Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi, Adana Şehir Hastanesi, Pınar Sağlıklı Hayat Merkezi, Başkent Üniversitesi Hastanesi Çukurova Devlet Hastanesi, Çukurova Sağlıklı Hayat Merkezi gibi birimlerimiz hizmet vermektedir. Ayrıca 4207 sayılı Tütün Ürünlerinin Zararlarının Önlenmesi ve Kontrolü Hakkında Kanun kapsamında tütün ürünü kullanmadığı halde tütün dumanına bağlı pasif maruziyet sonucu zarar gören bireylerin ve tüm toplumun temiz hava soluma hakkının korunmak amacıyla ALO 184 SABİM-Tütün İhbar Hattı ve Yeşil Dedektör mobil uygulaması üzerinden gelen başvurulara yönelik ihbar denetimlerimiz ve rutin denetimlerimiz, 7 gün 24 saat esasına göre sürdürülmektedir.
Çocuk ve gençlerimiz başta olmak üzere toplumumuzu tütün ürünlerinin zararlarından korumak ve tütün ürünü kullananları bırakmalarını için desteklemek amacıyla gerek Bakanlığımızın ALO 171 Sigara Bırakma Danışma Hattı, gerekse birinci basamak sağlık hizmeti sunan Sağlıklı Hayat Merkezlerimiz de dahil olmak üzere ilimizdeki sigara bırakma polikliniklerimiz aracılığıyla sigara bırakma hizmetlerimiz geliştirilerek sürdürülmektedir.